Acının acısını çıkart.
- gizemakcakaya
- 20 Ağu 2024
- 1 dakikada okunur

“Çok, çok ama çok zordu!” yazmışım, ölümünün ikinci senesinde. Belki ilk seneler epeyce oturup kalkmışlığım olmuş acıyla. Hatırlıyorum…
İnkar, sitem, suçlama, öfke, nefret, hazımsızlık, ızdırap, özlem, sevgi karmakarışık duygular içeren haykırış dolu onlarca yazımı.
‘Her şey değişiyor, dönüşüyor. Duygular da biz gibi geçici.’ cümlesinin altını böylesi dolduracağım benim de aklıma gelmezdi. Lakin evrile evrile dönüştü acım, kavrulma kavrula değişti bir şeyler, içinden geçerken geçmez dediğim yasımın da yerini sevinç aldığı oldu çokça.
Ben annemi çok sevdim, severdim. Size diyorum ki anneciğimin sesini, yüzünü, anılarımızı, kahkahasını, ölümünün kaçıncı yılı olduğunu, hatta bir zamanlar bir annem olduğunu unutayazıyorum.
Acının seninle hamur gibi oynamasına izin ver. Zaten başka ne geliyor ki insanın elinden?
‘Lanet olsun böyle acıya’ diye haykırırken gerçekten haykır!
‘Bu neden benim başıma geldi?’ diye sorarken vur böğrüne. Yerde kıvran. Kapan. Tepin. Yersiz zamansız ağla. İnle. Acının acısını çıkart. Ölecekmişsin gibi olduğunda gerçekten ölecekmişsin gibi ol!
Bas bas yaşa yasını.
İnsanın acısını şöyle güzelce yaşamış olmasının da haklı bir gururu oluyor be. Çok görme bunu kendine…

Yorumlar