Anlam.
- gizemakcakaya
- 22 May
- 1 dakikada okunur
Birçok şeye verdiğim önem değişti. Birçok şeyin içi boşaldı.
Anlam yüklediğim şeyler azaldıkça azaldı.
Mutluluğun kaynağı olanın ta kendisinin ısdırabın kaynağı olduğunun mutlak sonuç olduğu öğretilmediyse de deneyimlendi.
Mutlu bir yaşamın içine açılıp da gözlerim, şükran ve minnetle bu yaşamın bir parçası olduğumu içselleştirdiğim olduğu kadar;
çaresizlik ve derin kederle uykuya dalıp, her açıldığında gözlerim yeniden hatırladığım per perişan eden acıları içselleştirmeye mecbur kaldığım da oldu.
İşte böyle zamanlarda "yaşantım" dediğim şeye verdiğim anlam gittikçe azaldı. Yorgunluğum ve küskünlüğümse giderek arttı.
İçselleştirdikçe gelip başımın tepesine konan, kalbimin kapılarını yararak açan acılara, daha duyarlı ve farkında yaklaşmaya başladım.
Anlayabiliyorum ki; her bir artçıda kendini hatırlatan bu zor mu zor dünya deneyimi, yaşamı cesaretle ve hatta umarsızca deneyimleyecek hamlelerden alıkoyuyor bizi.
Zihnine yeniden sahip çıkması, bir bir çöplerini toplaması, yaşamın içine risk alıp yeniden atılması için zihnini ikna etmesi ve tabi bi kuvvet hamle yapması zorlaştıkça zorlaşıyor.
Zorlaştıkça da derinleşiyor ve daha süptil bir anlam arıyor adımlarım.
Evimin korunaklı duvarlarından, karnımı doyuracak ve güvenli uykularımı elimde tutacak kadar kazandığım düzenimden çıkaracak hamleler; ısdırabı, yenilmeyi ve yeniden başlamayı göze alarak attığım hamleler oluveriyor.
Gelip alacak ya bir gün 'mutlak sonuç' elindekini, kalbindekini. Bilmiyorum ki başkasını artık...

Yorumlar