top of page

en atarli Yas yazısi.

  • gizemakcakaya
  • 19 Ağu 2024
  • 1 dakikada okunur

ree

Şimdiden herkesten af dileyerek, uzun zamandır içimi kemiren bu hisleri burada paylaşmak istiyorum. Bu yazı bazı nahoş insanî duygu durumlarını içerir. “Yas”ıma ve “travma”larıma verin. Hepinizi acılarla ve güzelliklerle dolu kalbinizden öperim.


“Acını çok iyi anlıyorum, kalbimde hissediyorum, sanki ben yaşıyorum

” Sahi bu acı empatlığı nasıl bir insanlık seviyesi oluyor? Mesela benim çevremde kimse karşıma geçip acını anlıyorum, hissediyorum gibi şeyler demedi, iyi ki. Çünkü muhtemelen beni hakikaten hissettiler.



Zira tüyüne zeval gelmemişlerden “en az senin kadar üzgünüz” diyenlere çok sağlam -kibar şekliyle- ‘hadi be ordan’ çekmişliğim vardır, biline.


Şimdi gelelim asıl konuya... Herkesin acısı kendine ağır diye diye acı elçisi ilan etmediğimiz kalmadı. Bazı “bilir kişilerin”, “yas uzmanlarının” sevgiliden ayrılmanın, işten ayrılmanın da bir yas olduğunu söylediğini görüyorum. Bunu anlayabilmeme yardım etmelerini çok isterdim. Zira bu yas ve travmanın popüler bir akım olduğu endişesine kapılmak üzereyim! Evet arkadaşlarım bana göre basbayağı acının büyüğü küçüğü var vallahi. Mesela ben evladı ölmüş birinin karşısına geçip, kesilen parmağım için tuttuğum yasla senin tuttuğun yas bir demem, diyemem. Onun gibi yani... Ateş düştüğü yeri yakar derler ya, hah o misal işte.


Sevgilim beni terketmiş, yası olsa da tutsam, ne büyük lüks be vay canına! Sevgilim bana şunu yaptı travma oldu, patronum bunu dedi travma yaşattı.


Annemin son cümlesi “Kız Gizem, ya daha kötü olursam (ya ölürsem)?” olmuştu mesela. Hala her gece rüyamda bu soruya tıpkı o günkü gibi yanıt veremiyorum. Öleceksin diyemediğim için vicdan azabı çekiyorum. Sonra iyi olacaksın diyemediğim için vicdan azabı çekiyorum. Sonra üzerine uzunca ağlıyorum boğazımda bir taşla. Sorusunun içindeki çaresizliği, korkuyu, merakı, endişeyi, saflığı, bilinmezliği görüyor kahroluyorum, kıyamıyorum.

(Yazıldığı tarih: Nisan '21)


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Uyanmaya bak.

İçi boşalmış bir yaşam amacının içini doldurmaya uğraşmak yersiz. Yeniden boşalacağını artık bildiğin bir havuzu ne kadar süre...

 
 
 
Anlam.

Birçok şeye verdiğim önem değişti. Birçok şeyin içi boşaldı. Anlam yüklediğim şeyler azaldıkça azaldı. Mutluluğun kaynağı olanın ta...

 
 
 
Alt üst.

Bak etrafına, herkesin 'hayat' dediği şey bir anda alt üst olabiliyor. İnsan denen bu varlığın ‘hayatım’ dediği şey aniden başına...

 
 
 

Yorumlar


© 2035 by Annie Branson. Powered and secured by Wix

bottom of page