Yas, akıtamadığın sevgİdİr.
- gizemakcakaya
- 10 saat önce
- 1 dakikada okunur
“Yas, öğrendim ki aslında sadece sevginin kendisidir. Vermek isteyip veremediğin, içinde kalan o sevginin bütünüdür.
Verilememiş o sevgi, gözlerinin kenarında birikir, boğazındaki düğümde hissedilir, göğsündeki o boşlukta yankılanır. Yas, sadece gidecek yeri kalmamış sevgidir.”
• Jamie Anderson’nın yazısından alıntıdır.*
Sevdiği insanları ölen kişilerin ikili ilişkilerinde yaşadıkları en sancılı zorlanmalar, tam da hayatın içinden, buradan geçer…
Ya sevgisini, doya doya akıtabileceği önüne çıkan ilk ‘doyumsuz’ kişiye verir ve hevesini alan bu kişi tarafından hüsrana uğratılır.
İçten içe böylesi sevgiyi hak etmediğine inanmış kişiyi bulur ve onu sevgisiyle besleyip dönüştürebileceği yanılgısına kapılır. Sonunda sevginin yükü fazla gelen bu kişi tarafından terkedilir.
Ya da elinde avucunda öylece kalmış sevgisinin kimseye layık olmadığına inanır. Yalnızlaşır, soyutlaşır, donar ve buna alışır! Ki bu çıkması oldukça zor ve tehlikeli bir eşiktir.
Hepsiydim. Hepsi oldum. Hepsindeyim.
Yasın içinde kalmanın öneminden hep bahsedeceğim.
Bu sancılarda yapılabilecek en önemli müdaheleler;
İçinde bulunduğun her deneyimin farkında ol.
Kendini, acılarını, yasını anlamaya meraklı ol.
Kestirme yolları ve bir şeyleri sürekli halı altına süpürmeyi bırak.
Destek al, sabırlı ol, seçimlerinle ilgili ol.
Ne yapıyorsan yap psikolojine - zihninden geçenlere - eylemlerine dışardan bir göz ol.
Comments